1. Top
  2. Policy Proposals
  3. Regional Affairs
  4. Middle East and Affrica
  5. JAPONYA-TÜRKİYE ARASINDAKİ EPA'NIN HIZLA SONUÇLANDIRILMASI ÇAĞRISI

Policy Proposals  Middle East and Affrica JAPONYA-TÜRKİYE ARASINDAKİ EPA'NIN HIZLA SONUÇLANDIRILMASI ÇAĞRISI

18 Mart 2025
Genel Tüzel Kişilikli Dernek Keidanren

Japonya-Türkiye Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) müzakerelerinin Aralık 2014 tarihinde başlamasının üzerinden on yılı aşkın bir süre geçmiştir. Keidanren (Japonya Ekonomik İş Örgütleri Federasyonu), geçen yıl Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 100. yıl dönümünü anma etkinlikleri ve Japonya-Türkiye Karma İş Konseyi gibi çeşitli fırsatları değerlendirerek anlaşmanın bir an önce aktedilmesi yönünde defalarca çağrıda bulunmuştur.#1 Bu nedenle, her iki ülkeye de büyük faydalar sağlayacağı ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri daha da güçlendireceği düşüncesiyle başlatılan bu müzakerelerin henüz sonuçlanmamış olmasından endişe duymaktayız.

Japonya, son on yılda dört ülkeyle#2 ikili Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) ve Kapsamlı ve İleri Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşması (CPTPP), Japonya-AB EPA ve Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) gibi mega-Serbest Ticaret Anlaşmaları (FTA) imzalarken, Türkiye de aynı dönemde dokuz ülkeyle FTA imzalamıştır. Her iki ülkenin FTA ve EPA konusundaki geçmişi göz önüne alındığında, Japonya ve Türkiye arasındaki EPA'nın sonuçlandırılmasının neden bu kadar uzun sürdüğünü anlamakta güçlük çekilmektedir. Buna ek olarak, Türkiye'nin, Japonya da dahil olmak üzere Gümrük Birliği veya Serbest Ticaret Anlaşması'na (FTA) taraf olmayan ülkelere yönelik ilave gümrük vergileri ve ithalat kısıtlamaları uygulaması, Japonya'dan yapılan ihracatı önemli ölçüde rekabet dezavantajına sokmaktadır ve yine bu kısıtlamalara tabi ürünlerin sayısı her geçen yıl daha da arttığından bu durumun göz ardı edilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, ülkelerin ve şirketlerin jeopolitik riskleri azaltmak ve temiz enerji arayışıyla Küresel Değer Zincirlerini (GVCs) yeniden düzenlediği bir süreçte, Japonya-Türkiye Ekonomik Ortaklık Anlaşması'nın (EPA) sonuçlanması ne kadar gecikirse, kaybedilen fırsat da o kadar büyük olacaktır ve eğer sonuçlandırılsa bile en başta umulduğu kadar etkin sonuçlar alınamama riski bulunmaktadır.

Tarihsel olarak Japonya dostu, jeopolitik açıdan önemli bir konuma ve bulunduğu bölgede büyük nüfuza sahip stratejik bir ortak olan Türkiye ile ilişkilerin mevcut durumu kabul edilebilir değildir ve her iki ülke arasındaki ilişkilerin önemiyle doğru orantılı yüksek seviyede bir EPA'nın bir an önce imzalanması talebini ısrarla yineliyoruz. Bu yıl diplomatik ilişkilerimizin başlamasının 101. yıl dönümüdür ve EPA'nın imzalanmasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açmak için bundan daha uygun bir zaman olmayacağını belirtmek istiyoruz.

Aşağıdaki bölümde, EPA'ların sonuçlandırılmasından beklenen fayda ve diğer avantajları yinelenmektedir. İlgili tüm tarafların daha fazla çaba sarf edeceğini içtenlikle umuyoruz.

Ⅰ.Japonya Açısından Türkiye

Düşük doğum oranı ve nüfus yaşlanması nedeniyle nüfus azalması ile karşı karşıya kalan Japonya açısından Türkiye, yaş ortalaması 34 olan yaklaşık 85 milyon genç nüfusu ve kişi başına düşen yaklaşık 15.000 ABD doları GSYİH'sı ile gelecekte büyüme beklentisine sahip, cazip bir pazardır. Aynı zamanda Türkiye'nin çalışma çağındaki nüfusu, toplam nüfusun üçte ikisinden fazlasını oluşturmaktadır ve imalat sektörü için elzem bir zemin oluşturan zengin bir iş gücüne sahiptir. Günümüzde pek çok Japon şirketi, bölgesel şehirler de dahil olmak üzere Türkiye'de üretim yapmaktadır.

Ayrıca; Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinin kesişme noktasında yer alan Türkiye'nin coğrafi konum avantajı, bu bölgelerdeki pazarları hedefleyen bir üretim ve ihracat üssü olarak kullanılmasına da olanak sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, bulunduğu bölgede zengin iş tecrübesine sahip, risklere hızla uyum sağlama ve hızlı karar alma konusunda başarılı olan Türk şirketleriyle ortaklık ve iş birliği yapılması sayesinde, Japon şirketlerinin tek başlarına girmelerinin zor olacağı ülke ve bölgelere yönelik iş açılımlarının da daha kolay olacağı öngörülmektedir. Örneğin, Karma İş Konseyi'nin gündemindeki konulardan biri olan Afrika pazarları hakkında derin bilgiye sahip çok sayıda Türk firması vardır.#3 Buna ek olarak, Türkiye'de Ukrayna'nın iş ortamı hakkında bilgi sahibi olan çok sayıda şirket bulunmaktadır; dolayısıyla bu şirketlerle Japon şirketlerinin iş birliği yaparak birlikte Ukrayna'nın ekonomik toparlanmasına katkıda bulunması da mümkün olacaktır.#4

Ayrıca, 1996 yılında yürürlüğe giren AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği ile her iki taraf arasında sanayi ürünlerinin hemen hemen tamamına ve bazı tarımsal işlenmiş ürünlere sıfır gümrük vergisi uygulanarak, adeta bütünsel bir pazar oluşturulmuştur. AB ile yüksek düzeyde pazar erişimi sağlayan bir EPA anlaşması bulunan Japonya açısından da AB ve Türkiye pazar bütünlüğü göz ardı edilemeyecek önemli bir unsurdur.

Ⅱ.Türkiye Açısından Japonya

1. Yatırım ve Teknoloji

Türkiye açısından da Japonya ile ilişkiler önem taşımaktadır. Japonya, 2.132,6 milyar ABD doları tutarındaki doğrudan yabancı yatırımla dünyanın altıncı büyük yatırımcı ülkesidir#5 ve aşağıda da belirtildiği üzere çok sayıda Japon şirketinin Türkiye'de yatırımı bulunmaktadır. Ayrıca Japon şirketleriyle iş birliği ve dayanışma içinde olmak, Türk şirketlerinin bugüne kadar yeterli erişim imkânına sahip olamadığı Hint-Pasifik ülke ve bölgelerinde, Japonya'nın halihazırda imzalamış olduğu CPTPP ve RCEP anlaşmaları gibi mega-FTA ağları aracılığıyla faaliyetlerini genişletmesine daha çok imkân sağlayacaktır. Japonya'nın cazip yanlarından birisi de Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ileri teknolojiler konusunda güçlü şirketlere sahip olmasıdır. Örneğin, Türk Hükümeti tarafından geçen yıl duyurulan Yüksek Teknoloji Endüstrilerini Çekmeye Yönelik Yatırım Teşvik Programı (HIT-30) kapsamında mobilite, sağlık teknolojileri, iletişim ve uzay, endüstriyel makineler, sayısal teknoloji, yarı iletkenler, yeşil enerji ve değer zinciri gibi sekiz öncelikli yatırım alanı sıralanmaktadır. Türkiye'nin inovasyon yoluyla daha fazla ekonomik büyüme sağlayabilmesi için, bu alanların bazılarında üstün teknolojilere sahip olan Japonya#6 ile iş birliği ilişkilerini mümkün olan alanlardan başlayarak derinleştirmesi önemli olacaktır.

2. İstihdam ve İhracat

Japonya, uzun yıllardır doğrudan yatırımlarıyla Türk ekonomisine katkı sağlamaktadır. Japonya'nın Türkiye'ye toplam 4 milyar ABD dolar (2023 sonu itibariyle) olan yatırımı; Çin'in 1,3 milyar ABD Doları ve Türkiye ile serbest ticaret anlaşması imzalamış olan Güney Kore'nin 1,9 milyar ABD Doları tutarındaki yatırımlarının oldukça üzerindedir.#7Yatırım aracılığıyla sağlanan yerel istihdama bakıldığında aradaki fark daha da belirginleşmektedir; Japon şirketleri yaklaşık 300 yerde 25.000'den fazla kişiyi istihdam etmektedir#8 ve bu sayı Kore şirketlerinin istihdam ettiği yaklaşık 2.000 kişiden çok daha fazladır#9.

Buna ek olarak, Türkiye'de üretim üsleri bulunan Japon şirketleri yılda yaklaşık 5,8 milyar ABD doları ihracat yaparak döviz gelirlerine katkıda bulunmaktadır.#10 Bu durum, Türkiye için endişe kaynağı olan Japonya ile yaklaşık 4,8 milyar ABD doları (Japonya'dan yapılan ithalat yaklaşık 5,4 milyar ABD doları, Japonya'ya yapılan ihracat ise yaklaşık 600 milyon ABD doları)#11 ticaret açığını fazlasıyla telafi edecek seviyededir.

Ⅲ.EPA'nın sonuçlandırılmasıyla beklenen etkiler

EPA'nın sonuçlanmasıyla, Japonya'dan Türkiye'ye yönelik uygulanan gümrük vergilerinin düşürülmesi veya ortadan kaldırılması ve iş ortamında iyileştirmelerin (Elektrikli araç ithaline ilişkin düzenlemelerin uygulanmasından muafiyet, çalışan istihdamına ilişkin "1:5 kuralı"ndan muafiyet, oturma izinlerinin verilmesinin hızlandırılması, E-ticarete ilişkin kuralların belirlenmesi vb.) gerçekleştirilmesiyle, bir üretim ve ihracat üssü olarak Türkiye'nin cazibesini daha da arttıracaktır. Bu durum, Japon şirketlerinin doğrudan yatırımlarının teşvik edilmesiyle#12; Türkiye'de istihdam yaratılması ve Türkiye'den Avrupa gibi üçüncü ülke pazarlarına ihracatın genişlemesine, nihayetinde her iki ülke şirketleri arasında iş birliği ve ortak girişimlerin kurulması gibi sonuçlara yol açabilecektir. Ayrıca, artan ihracat ve diğer faktörler nedeniyle tedarik zincirinin güçlenmesi, beraberinde bu tedarik zincirine katılmak isteyen Japon KOBİ'lerinin ve onlara katılmak isteyen start-up'ların Türkiye'deki doğrudan yatırımlarının artması da öngörülebilir. Bu şekilde yakınlaşan ekonomik ilişkilerin her iki ülke arasındaki insani ilişkileri de güçlendirmesi beklenmektedir. Ayrıca Japonya-Türkiye arasında EPA'nın imzalanmasının Japonya, AB ve Türkiye arasındaki ekonomik bağları güçlendirmesi durumunda, Japon şirketlerine de önemli faydalar sağlayacaktır.

EPA ile ilgili konular yukarıda açıklanmıştır, ancak bunlara ek olarak bir Sosyal Güvenlik Anlaşması ve Ortak Kredilendirme Mekanizması (JCM) konusunda bir iş birliği mutabakatının da imzalanması, Japonya'dan doğrudan yatırımı daha da teşvik edebilecektir. Ayrıca, Türkiye'de dijital vergilendirmenin ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu#13 kesintilerinin kaldırılması gerekliliğini de bu vesileyle vurgulamak istiyoruz.

-Son-


  1. "Japonya-Türkiye Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) Müzakerelerinin Hızla Başlatılması Çağrısı" (21 Mart 2012), "Japonya-Türkiye Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) için Müzakerelerin Hızla Başlatılması Çağrısı" başlıklı acil öneri (17 Aralık 2013), "24. Japonya-Türkiye Karma Ekonomik Komitesi'nin Ortak Bildirisi" (19 Eylül 2018), "26. Japonya-Türkiye Karma Ekonomik Komitesi'nin Ortak Bildirisi" (10 Ekim 2023), "27. Japonya-Türkiye Karma Ekonomik Komitesi'nin Ortak Bildirisi" (17 Ekim 2024)
  2. Bu rakamın içinde Avustralya, Moğolistan ve İngiltere'yi kapsayan üç ülke arasındaki EPA ile ticaret ve dijital anlaşmaları imzalandığı ABD'de yer alıyor.
  3. Keidanren'in "Küresel Güney ile İş Birliğinin Güçlendirilmesine Yönelik Önerisi" (16 Nisan 2024) başlıklı raporun içinde, Japon ve Türk şirketlerinin Afrika pazarına yönelik iş birliğine atıfta bulunulmaktadır.
  4. Şubat 2024'te Keidanren Kaikan'da düzenlenen Japonya-Ukrayna Ekonomik Yeniden Yapılanmayı Destekleme Konferansı'nda 50'den fazla iş birliği belgesi imzalandı; bunlardan üçü Japon ve Türk şirketleri arasındaki iş birliğine ilişkindi.
  5. Kaynak: UNCTAD "Dünya Yatırım Raporu (WIR) 2024"
  6. Örneğin Japonya, yarı iletken üretim tedarik zincirin içinde önemli olan yarı iletken üretim ekipmanlarının pazar payının yaklaşık %30'unu elinde bulundurmakta olup ABD'den sonra ikinci sırada yer almaktadır ve yine temel yarı iletken bileşen malzemelerinin pazar payının yaklaşık %50'sine sahiptir (Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, Ticaret ve Enformasyon Politikaları Bürosu, "Yarı İletken ve Dijital Endüstri Stratejileri", 2023).
  7. Kaynak: Türkiye Merkez Bankası "Uluslararası Yatırım Pozisyonu (Kasım 2024)"
  8. Kaynak: Dışişleri Bakanlığı, "Yurt Dışında Faaliyet Gösteren Japon Şirketlerinin Sayısına İlişkin Anket (2023 Anket Sonuçları)"
  9. Kaynak: İstanbul Sanayi Odası'nın "TÜRKİYE'NİN 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU 2023" listesinde yer alan TOP500 ve NEXT500 şirketleri baz alınarak tahmin edilmiştir.
  10. Kaynak: İstanbul Sanayi Odası'nın "TÜRKİYE'NİN 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU 2023" listesinde yer alan TOP500 ve NEXT500 şirketleri baz alınarak tahmin edilmiştir.
  11. Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu'nun dış ticaret istatistikleri "Türkiye İstatistik Kurumu"ndan (Ocak 2025) alınan 2023 yılı ülke bazında ithalat ve ihracat rakamları
  12. Keidanren tarafından Mayıs 2024'te Japonya-Türkiye Ekonomik Komitesi ve Ticaret Politikası Komitesi üyelerine yönelik bir ankete göre, ankete katılan yaklaşık 50 şirketin dörtte biri, bir EPA imzalanması halinde yeni veya ek yatırımlar yapmayı düşüneceklerini belirtmişlerdir.
  13. Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu, (Resource Utilization Support Fund) Türkiye'de yerleşik kişilerin bankadan borç para almaları veya peşin ödeme dışındaki yöntemlerle mal ithal etmeleri durumunda, önceden belirlenmiş bir oranla hesaplanan bir tutarın vergi olarak tahsil edildiği Türkiye'ye özgü bir sistemidir.

Regional Affairs